ABD merkez bankası ekonomiyi canlandırmak için faiz oranlarını saldırgan bir şekilde düşürdü. Böylece faiz oranlarını çok uzun bir süre düşük bırakarak konut ve kredi balonları oluşturdu. ABD ekonomisine oluk oluk para akıyordu, Dow jones sektör ortalaması hızla 2003’te 8000’den 2007’de 14.000’e çıktı.
Borçlanmanın düşük maliyeti Amerikalıları mevcut evlerini yeniden ipotek ettirmeye, daha büyüğüyle takasa veya mülk yatırımı satın almaya teşvik etti. Bu bir histeriye dönüşerek berberden taksi şöförüne kadar herkes gayrimenkulle amatörce uğraşıyor ve asla gayrimenkulün kaybettirmeyeceğine inanıyordu.
2005’te gayrimenkul, net ev içi zenginliğinin artışının yüzde 70’ine ve şaşırtıcı şekilde bu yılın ilk yarısında ABD ekonomisinin genel büyümesinin %50’sine denk geliyordu. Bordrolu işlerin yarısından fazlası konutla ilgili sektörlerdeydi.
Konut Balonu patladığında ne olur?; Gayrimenkul fiyatları yaklaşık 50 düştü. ABD hisse senetleri de %50’den fazla düştü. Amerikalılar toplam net varlıkta 15 trilyon dolardan fazla kaybettiler.
Uyarı işaretleri neydi?; Hemen hemen herkese kredi vermeye hevesli olan bankalar ve aşırı borç yükü altındaki hane halkı. Az sayıda uzman konut balonunun sonunda patlayacağı konusunda uyardılar ancak onların karşıt görüşleri ıskartaya çıkarıldı ve duymazlıktan gelindi.
Dünya tarihinde konut balonları; Sırf son 40 yılda ABD’de biri 1979’da ve biri de 1989’da doruğa ulaşan iki konut balonu vardı.1987 ile 1991 arasında Japonya’da da bir konut balonu patladı ve ülkeyi, Japonların “Kayıp On Yıl” olarak adlandırdıkları sıfır büyümenin yaşandığı uzun bir döneme itti. 1998’de Hong Kong’daki konut piyasası Asya finansal krizi esnasında dövizi savunmak için merkez bankasının faiz oranlarını yüzde 8’den 23’e yükseltince çöktü. Bu balonların küresel dalgalanmaları oldu